31 Mayıs 2013 Cuma

Atopik Dermatit

Kızım 12 aylıkken yürümeye başladı, yürümeye başlaması ile onu takip etmek çok zordu bir anda umulmadık bir şekilde hızlanıp farklı odalara dalıyor sürekli peşinden koşturuyordu, ayaklanması ile birlikte parka gitme isteği kumlarla oynama dağıtma herşeyi merakla irdeleme güdüsü zirve yapmıştı, sürekli birşeylerle temas halinde olması belki de yaşının da müsait olması ile çok belirgin olmayan kızarıklar kaşıntılı bir hal almaya başladı  kızım sürekli kaşınıyor ve bu da hem onu hem bizi huzursuz ediyordu, ilk başlarda çok önemsemiyorduk terlediğini kirlendiğini düşünerek banyo sonrası düzelir diye düşünüyorduk, 2 yaşına doğru bu kaşıntılar zirve yapmaya başladı,doğruca doktorun yolunu tuttuk. Doktorumuz görür görmez teşhisi koymuştu bu atopik dermatit deyip 2 tane krem yazarak bizi gönderdi, kremleri kullanınca kızımın kaşıntılarının gideceğini iyileşeceğini düşünüyorduk, ancak kremleri kullandıkça bir işe yaramadığını gördüğümüzden internette araştırmaya başladım bu konuda yüzlerce yazılmış yazı, tedavi krem vb. konuları okudum, doğal olarakta her yöntemi denemeye başladım, fakat yöntemler kremler işe yaramıyordu, doktorumuzu değiştirdik ve bir dermatologa gittik.


Dermatolog, isimlerini aşağıda topluca yazdığım kortizonlu kremlerden birini önerdi, kortizonlu krem işe yaramıştı, kızımın kaşıntıları kızarıkları 1 hafta içerisinde sönüvermişti, ne mucize bir kremmiş diye düşünmeden edememiştim, kızımın sıkıntıları bittikten sonra birkaç gün daha kremi kullandık, sanki o tahriş olmuş cilt gitmiş yerine bembeyaz bir deri gelmişti, fakat aradan uzun zaman geçmeden kollar bacaklar yine kızarmaya başladı, öğrendik ki kortizon sadece o anı çözüyor ve baskılıyor ve bırakınca tekrar hastalık geri geliyor, bu durumda ömür boyu kortizonlu krem kullanamazdık, araştırdık ve duayen Kolsuz AGOP ünvanlı meşhur hocamıza ulaştık, doğru Şişli'deki özel muayenehanenin yolunu tuttuk, biraz sıra bekleyip çok ciddi de bir ücret  ödedikten sonra içeri girdik toplam muayene 5 dk sürdü, "oğlum bu atopik dermatit bunun çözümü yok, ikinci çocuğu yapın bu kadar üzerine düşmeyin şunlara şunlara dikkat edin büyüyünce geçer" bu nasihat için ciddi bir bedel ödemiştik şaka gibiydi, biz zaten yapılması gerekenleri biliyorduk, ama para verip hocadan duymak daha farklı gelmişti, biraz da çevreden aileden sürekli baskı geliyordu, çocuğu iyi bir doktora götürmediniz, uzman hekim ne anlar ? devlet hastanesi olur mu? gibi eleştiriler yüzünden birkaç özel doktora gittik, hepsi Amerikayı yeniden keşfetmiş gibi, ithal çok özel farklı farklı pahalı kremlerle karşımıza çıkıyordu, çaresizce hepsine inanarak bütün bu kremlere sahip olduk artık denenmemiş krem pomat doktor kalmamıştı .



Bir ton para harcadıktan sonra bu işin alerjik bir bünyenin eseri olduğunu nihayet anlayabildik  ve alerjiyi araştırmaya başladık, derinin üzerinden krem sürmeyle bu iş olmuyordu bu işin kaynağına inmek gerekiyordu, bu yangınlar içten geliyor ve çocuğun uyku kalitesini yaşam kalitesini etkiliyordu, çocuk gece kalkıp ağlayarak elini kolunu kaşıyordu, çocuklar parkta taklalar atarken bizimkisi kaşınma ile meşguldu, hemen bir alerji uzmanı bulduk ve gerekli testleri yaptırdık,bu arada kızım çoktan 3 yaşını geçmişti belirtmiş olduğum süreç yaklaşık 1.5 yıllık bir süreçti, 1.5 yıllık bu sürecin sonunda en başta gitmemiz gereken ancak o kadar doktora rağmen bize ne hikmetse önerilmeyen alerji uzmanını bulmuştuk, fakat alerji uzmanımız da testlerin sonrasında çantasından sihirli bir krem çıkarmış ve yanına da bir şurup ekleyerek beni hayal kırıklığına uğratmıştı, bir kısır döngü içerisinde gidiyorduk, tüm bu sürecin sonunda yeterli tecrübeye ulaştık ve doktorların rutin uygulamaların dışına çıkmadan aynı reçeteleri yazmaları ve bizi yeterince ciddiyetle ikaz etmemeleri ve olayı sıradanlaştırmaları ve bizim de sürekli farklı doktorlarda mucize ilacı aramamız nedeni ile bu hastalıkla yaşamamız gerektiğini anlayamamıştık, geldiğimiz son noktada bundan kurtulmanın yolu zamandan geçiyordu, yani çocuk büyüyecek gelişecek ve sıkıntıları son derece azalacak %90 oranında da kendiliğinden iyileşecekti, ama çocuğun büyümesi nereden baksanız 2 yaşındaki bir çocuk için yaklaşık 4 yıllık bir süreç ki 4 yıl boyunca ne yapılacaktı işte buna çözüm aranması gerekiyordu, bu hastalığın kesin çözümü olmadığı için bu semptomların en hafif derece nasıl atlatılabilir nasıl idare edilebilir noktasına geldik ve aşağıdaki önlemleri aldık, bugün kızım 4.5 yaşında hala kaşıntıları var ama biz bu duruma alıştık, eskisi gibi kaşınmıyor krizlere girmiyor yaralar bereler oluşmuyor uykular bölünmüyor hem bizim çözümlerimiz hem de yaşın büyümesi ile bu sorunu büyük oranda atlatıp birlikte yaşamayı başardık, Başka bir kaynaktan alıntılarla sonuç kısmına geçiyorum, Lütfen kaynağı ve sonrasını da dikkatle okuyun ki bizim gibi doktor doktor gezmeyeseniz.

Çocukluk çağı (2-12 yaş) atopik dermatiti.
Oyun çocukluğu ve ileri çocukluk döneminde ekzematöz değişiklikler daha çok dirsek önü, diz arkası, boyun, el ve ayak bileği bölgesini tutar. Yüz ve göz kapaklarında bu dönemde lezyon görülmemeye başlar. Tutulan bölgelerde uzun süreli kaşıntıya bağlı deride kalınlaşma, kabalaşma ve deri çizgilerinin belirginleşmesi gözlenir.

Tetikleyiciler nelerdir?
Atopik dermatitli hastalarda kaşıntıya neden olan maddelere karşı  duyarlılık eşikleri düşüktür. Tetikleyiciler kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Çoğu çocukta semptomlar kışın artarken, bazılarında terleme ile lezyonlar artar. Genel tetikleyiciler şunlardır:
Ciltte kuruluk. Cildin doğal yağlılığının azalması cilt kuruluğuna neden olur. Kuru cildin gevrek ve kırılgan olmasına karşılık, nemli cilt yumuşak ve esnektir. Bu nedenle cildin kuruması engellenmelidir.
İrritan maddeler. Genel uyarıcılar sabun veya deterjanlar, kimyasal maddeler, sigara, yünlü elbiseler, belirgin ısı ve nem değişiklikleridir. Atopik dermatitli hastalar cildin yağ dengesini en az bozan nötral pH’daki sabunları kullanmalıdırlar. Duş alırken lif veya fırça kullanmamalıdırlar. Yeni elbiseler giyilmeden önce formaldehid seviyesini ve diğer ilave edilmiş kimyasalları azaltmak için yıkanmalıdır. Elbiselerdeki çok az deterjan bile irrite edici özellik gösterebileceğinden toz yerine sıvı deterjanlar veya hafif deterjanlar (sabun tozu gibi) kullanılmalı ve elbiseler iki kez durulanmalıdır. İrritan ajanlardan uzak durmak gerekir.
Stres. Atopik dermatitli hastalar strese deride kaşıntı ve kızarıklık ile cevap verirler.
Sıcak ve terleme. Atopik dermatitli hastalar yoğun terlenen, belirgin fiziksel temas ve aşırı kalın elbiseler gerektiren iş ve sporlarda kaşınırlar. Yüzmeyi daha iyi tolere edebilmektedirler. Yüzmeden hemen sonra klorsuz su ile duş alınarak ciltten klor temizlenmeli ve cilt nemlendirilmelidir. Atopik dermatitli bazı hastalarda ultraviole ışını yararlı olmakla birlikte güneş yanığından korunmak için güneş koruyucu kullanılmalıdır.
Enfeksiyonlar. Atopik dermatitli hastalarda kollarda ve bacaklarda belirgin olmak üzere bakteriyel, viral ve mantar enfeksiyonlarına yatkınlık vardır. Lezyon bölgesinde Staphylococcus aureus mikrobu bulunan hastalar, bu mikroba karşı uygulanan antibiyotiklerden yarar görürler. Belli bir bölgede görülen iltihaplı ekzemalarda sadece o bölgeye, vücudun büyük bir kısmında görülen  iltihaplı ekzemalarda ise ağızdan veya damardan antibiyotik uygulaması faydalı olabilir. İltihaplı ve kabuklanmış lezyonların tanınması ve tedavisi önemlidir.
Herpes Simplex Virüs (HSV) yineleyen dermatiti ortaya çıkarabilir ve S. aureus enfeksiyonu olarak yanlış tanı alabilir. Lokal HSV cilt enfeksiyonu, yaygın atopik dermatitli hastalarda hayatı tehdit eden yayılma gösterebileceğinden antiviral tedavi çok önemlidir. Dermatophyte enfeksiyonu da atopik dermatit lezyonlarının artmasına neden olabileceğinden tedavi edilmelidir.
Allerjenler. Polen, hayvan tüyleri, yiyecekler ve ev tozu akarı olabilir. Büyük çocuklarda burun veya deri yoluyla ev tozu akarı, mantar, hayvan tüyü, çimen ve ağaç poleni gibi alerjenlerle temas atopik dermatit belirtilerini ortaya çıkarabilir. Alerji deri testinin pozitifliği her zaman alerjenlerin tetiklediği ekzemaya işaret etmez. Yama testi bazı hastalardaki deri bakım ürünlerinin neden olduğu ekzema reaksiyonunu gösterebilir.
Alerjik besinler. Orta-ağır şiddetli atopik dermatitlı çocukların %40’ında besin alerjisi vardır. Küçük yaştaki şiddetli atopik dermatit olan çocuklarda besin alerjisi olasılığı yüksektir. Hastanın diyetinden alerjen besinin çıkarılması, belirgin klinik iyileşme sağlamakla birlikte yumurta, buğday unu, süt, soya, yer fıstığı gibi besinler bir çok besinde çok az  miktarda bulunduğundan bunlardan kaçınmak zordur ve eğitim gerektirir. 

Tetikleyicilerden nasıl korunabiliriz?
1. Cildi nemlendirerek koru:
Ilık su ile duş alma, banyoda kurutmayan, alkali olmayan, nemlendiricili sabunlar kullanma, ılık banyo sonrası derinin tahriş edilmeden kurulanması, kısa süre içinde vazelin veya kremlerle derinin nemledirilmesi büyük önem taşır. Ayrıca parfüm veya boya maddesi içeren sabunlar da kullanılmamalıdır. Ev işlerinde deterjan ve benzeri maddeler kullanılırken, iç yüzeyi pamuklu eldivenler kullanılmalıdır. Çocuklarda ara bezi sık değiştirilmeli ve değiştirme sırasında tahriş etmeden temizlik yapılmalıdır.
2.  Cildi havalandıran pamuklu elbiseler giyin.
Yünlü, sentetik, sık ve kaba dokunmuş kumaşlardan uzak durmak gerekir.  
3. Egzersiz ve terleme kaşıntıyı artırıyorsa özellikle kaşıntının yoğun olduğu dönemde egsersizi azaltmalı ve terlemeyi azaltacak yöntemleri bulmalı.
4. Enfeksiyonları erken ve uygun şekilde tedavi etmeli.
5. Eğer bir besin tetikleyici ise o besinden uzak durmanın yolları öğrenilmeli. Bazı besinler diğer besinlerin içerisinde katkı maddesi olarak ta bulunabilir.
6.  Hayvan tüyleri kaşıntıyı artırıyorsa (kedi, köpek, kuş vb) onlardan uzak durmalı. Eğer ev tozu akarı alerjisi kaşıntıyı tetikliyorsa yünlü yatak, yorgan ve yastık kullanmamalı ve yatak odasında yünlü halı bulundurulmamalı.  
7.  Strese bağlı kaşıntı ön planda ise stresi kontrol etmeyi ve stresten uzak kalmayı hasta, aile, ve öğretmen birlikte gözden geçirmeli.

yukarıda belirtilen konulara birkaç birşey daha eklemek gerekirse en büyük alerjenler süt ve kakao konusuna dikkat edilmeli, besin alerjisinde bu ögeler çıkıyorsa özellikle yatmadan önce verilen süt veya çocukların en çok sevdiği çikolataya bir süre veda edilmesi gerekiyor, yine cips hazır gıdalar koruyucu madde içeren hazır meyve suları alerjik bünyeli çocuklarda atopik dermatiti azdırmaktadır. Bu ürünleri maalesef vermemeliyiz, bunların yanısıra alerjik bünyeli çocukların büyük bir kısmında ev tozu akarları ve mıte lar ciddi alerji sebebidir, biz ne yaptık evden bütün halıları kaldırdık, kalın yünlü yorganlara elveda dedik, en büyük toz tutucu perdeleri kaldırdık, özellikle çocuğun yattığı yatak, çarşaf yorgan gibi ürünler antilalerjik ürünlerle değiştirildi, kızımın elbiseleri dalinin antialerjik deterjanı ile 60 derece suda yıkanmaya başladı, evde çamaşır asma balkonda çamaşır kurutma olayına son verdik, kurutma makinesi aldık, (kurutma makinesi bir kadına verilebilecek en büyük hediyedir.) eve bir nem ölçer aldık evin ideal ısısı 23-26 derece ve nemi %40-50 seviyelerinde sabitledik, pelüş bebekler saklandı, ev ortamı aynen bir ofise döndü, evde  nemin artması mitelerin çoğalmasına ve uygun yaşam alanları sağlamalarına sebep olduğundan sürekli  odaları havalandırarak evde steril temiz bir hava sağladık, yine maddi imkanı iyi  olan kişiler eski tip elektrik süpürgeleri buharla suyla temizleme yapan elektrik süpürgeleleri yerine hepa filtreli elektrik süpürgeleri tercih etmelidir. Ev süpürülürken çocuk makina yanında o havayı asla teneffüs etmemelidir.

Bütün bu tedbirlerin sonunda kaşıntılarımız bitmedi ama %80 oranında başarı sağladık, şimdi size kullandığım kremleri yazacağım siz de aynı tuzaklara düşmeyin bu kremlere bir dünya para vermeyi doğru bulmuyorum, çözüm çocuğunuzun yediğini içtiğini ve yaşam alanını düzenlemenizden geçiyor, pahalı doktorlar pahalı kremler bu sorunu çözmüyor, ayrıca bahsettiğim önlemleri bu sorunu farkettiğiniz anda hemen almaya başlamalısınız, çünkü atopik dermatitli çocuklar kreşe başladığı zaman daha büyük sorunlar onu bekliyor, bu bünyedeki çocuklar normal akranlarına nazaran çok daha fazla hasta olmaktalar ve bu hastalıklar bir çok çocukta hafif atlatılırken atopik çocuklarda antibiyotiksiz buharsız kortizonsuz hastanesiz kolay kolay atlatılamıyor yukarıda saydığım önlemleri almakla bu bahsettiğim hastalıkları da çok daha az yaşayacaksınız, bu konuda da bir yazı hazırlayacağım. şimdi size çok az yarar sağlayan yada psikolojik olarak rahatlamanızı sağlayan pahalı kremleri yazıyorum, paranıza yazık etmeyin, bioderma, mustela, laroche, elidel (yan etkisini okuyunuz), sebamed, babe, vs gibi, bu kremler sadece nemlendiriyor asla %100 iyileştirmiyor ille bir nemlendirici kullanacaksanız gidin bepanthen krem alın, çocuğun banyosundan sonra bepantheni sürün kaşındıkça kaşınan yeri tekrar temizleyerek sürün, hem ucuz hem de psikolojik olarak çocuğun rahatlamasına yardım ediyor. yukarıda belirttiğim önlemleri aldıktan sonra pahalı kremlerle bepanthen arasında bir fark olmadığını göreceksiniz.Kortizonlu kremlerden advanten ve locoidi kullandık, kortizon miktarı en az olan locoiddir çok zor durumlarda kullanmak zorunda kaldık bu tarz kremler uzun süreli kullanılmaması gerekiyor, bu kremler bir arko bir bepanthen bir sıradan nemlendirici değil unutmayın sadece lazım olduğunda kullanılmalı nemlendirici olarak düşünülmemelidir.

Allah tüm anne ve babalara sağlıklı ve mutlu çocuklar yetiştirmeyi nasip etsin.








29 Mayıs 2013 Çarşamba

Nilüfer'in Kreşe Başlaması

3.5 yaşına kadar evde büyük bir özenle bakılan kızımız Nilüfer için gerçek hayatla tanışma zamanı gelmişti, evde bakıcısı ile canı çok sıkılıyordu, sürekli arkadaş istiyor, biz ebeveynlerini kendisine oyun arkadaşı yapmak istiyordu, yorgun argın geç saatlerde işten gelen bir anne ve baba için bu çok kolay olmuyordu, çocukta enerji patlaması yaşanırken bizde enerji nerede ise bitik oluyordu ve aynı frekansı yakalamamız mümkün olmuyordu, artık vakit gelmişti, kızımızın sosyalleşmesi kendisine bir oyun grubu kurması arkadaş edinmesi gerekiyordu, bizim için kolay olmayacaktı çünkü biz sabah erken saatte çıktığımızda kızımızı okula hazırlayacak birine yani yine bakıcıya ihtiyacımız olacaktı bir de üzerine ilaveten kreş ücreti ekleneceğinden giderimiz ikiye katlanmış olacaktı, ama evdeki yaban gülünün sosyalleşmesi için bu duruma katlanmak zorundaydık,

Eylül 2012 ayında kızımız kreşe başladı, servisle gelip gitmesi gerekiyordu, uzaklık dezavantajına rağmen kreşin biraz iyi olması nedeni ile servisle gelip gitmesinin zor olmayacağına kanaat getirmiştik, ancak fanustaki gülün dışarı çıkması ile ilk sorunlar başlamıştı, servisle gittiği 10 dk lık yol bile kızıma fazla gelmiş birkaç hafta kusma şikayetleri ile servis maceramız hızlı başlamıştı, sonraları bu durum normale dönmüştü ancak bizi daha farklı sorunlar bekliyordu.

Gerçek hayatla tanışan kızımız hayatın kendi etrafında dönmediğini okulda kendi yemeğini kendi yemesi gerektiğini kendi ayakkabısını kendisi giymesi gerektiğini öğrenince bu duruma isyan etmişti.Sürekli ilgi gösterilen her dediği yapılan kızım yemeğini öğretmenin yedirmesini bekliyor her ihtiyacına başkalarının koşmasını istiyor ve istekleri yapılmayınca agresif bir tutum sergilemeye başlamıştı, Öğretmeniz Ayşe Hanım bu durumu düzeltmek için aylarca uğraş verdi ve sonunda başardı, kızım inadı bıraktı ve kendi işini kendi yapması gerektiğini zor da olsa anladı.

Çocukların anne babayı kullanma eğilimlerinin çok fazla olduğunu bilmememiz her dediğini yapmamız her yardımına koşmamızın faydadan çok zarar getirdiğini böylelikle anlamış olduk.

Bu yüzdendir ki kreş veya okul öncesi çocukların bir dediğini iki etmemek,  kişisel gelişimi için yanlışta yapsa üzerine de dökse çok geç te yapsa müdahele etmemek ve sabırla onlara şans tanımak gerekiyor.